Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

Ajanda: Konser ve Etkinlik Programı

Ankara’da kültür sanat etkinliklerinin yeni sezonu sonbaharla birlikte açıldı ve tüm hızıyla sürüyor. Tüm hızıyla tabiri lafın gelişi değil, Ankara’da Aralık ajandası gerçekten dopdoluydu. Ama öncelikle geçtiğimiz aylarda gidebildiğim konserlerden, sonbahara ayrı bir renk katan sanatçılardan kısaca bahsetmek isterim.

Ajanda: Konser ve Etkinlik Programı

Ankara’da CSO sezonu 3-4 Ekim’de Rengim Gökmen’in yönettiği, Güher ve Süher Pekinel kardeşlerin solist olarak yer aldığı nitelikli konser programıyla açtı.
Güher ve Süher Pekinel her konserleri merakla, heyecanla beklenen sanatçılar ve orkestranın Ferit Tüzün’den Türk Kapriçyosu ile yaptığı girişin ardından sanatçılar Fransız besteci Francis Poulenc’in neo-klasik üsluptaki ‘İki Piyano ve Orkestra için Konçerto’sunu yorumladılar. Poulenc konçertonun ardından ikinci bölümde orkestra tarafından Çaykovski’nin dördüncü senfonisi seslendirildi.

10-11 Ekim tarihlerinde şef Reinhard Goebel yönetiminde CSO kalabalık bir kadro ile müzikal açıdan oldukça zengin bir program seslendirdi. Konser Johann Sebastian Bach’ın en küçük çocuğu ve Bach ailesinin opera besteleyen tek ferdi olan Johann Christian Bach’ın ‘Amadis de Gaule’ uvertürü ile başladı. İlk bölümünün ikinci eseri olarak kemanda Almanya doğumlu solist Serge Zimmermann’dan Mozart’ın 7. Keman Konçertosunun başarılı bir yorumunu dinledik. Konserin ikinci bölümü ilginç bir ilk seslendirilişe sahne oldu. Program notlarında daha önce belirtildiğine göre, Antonio Vivaldi’nin ayinsel yapıtlarından biri olan ve 1713-1717 yıllarında bestelediği düşünülen Gloria başlıklı eserin Ankara’daki ilk seslendirilişini solistler soprano Hanna Herfurtner ve Julia Giebel, mezzo-soprano Marian Dijkhuizen yorumuyla dinledik. Bu yapıt 1939 yılına kadar klasik müzik dünyasınca da unutulmuş ve Siena’daki ilk tekrar seslendirilişi 1939 yılında yapılmış. 12 bölümden oluşan bu eserde orkestra ve solistlere Burak Onur Erdem yönetimindeki Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Çoksesli Korosu eşlik etti.

CSO’da sezonun en beklenen konserlerinden biri başarılı genç solistimiz Can Çakmur’un
sahne aldığı 24-25 Ekim konserleri idi. Cemi’i Can Deliorman’ın yönettiği konser Franz Liszt’in Prometheus uvertürü ile başladı. İlk yarının ikinci bölümünde Can Çakmur Liszt’in 1 nolu Piyano Konçertosu’nu canlı ve parlak bir yorumla seslendirdi. Can Çakmur son dönemlerin en başarılı piyanistlerinden biri. Çakmur en son 2018 yılında katıldığı Hamamatsu Uluslararası Piyano Yarışması ve 2017 yılı Uluslararası İskoç Piyano yarışmasında birincilik kazanmış bir isim. Bu başarılarının da etkisiyle yurt dışında pek çok orkestra ile konser vermeye başlayan Can Çakmur Ankara konserinde de piyanoya hakimiyeti ve içten tavırlarıyla beğeni kazandı.

28-29 Kasım’da Michael Wendeberg yönetimindeki CSO başarılı keman solisti Güney Koreli Soyoung Yoon’a Dvorak’ın keman Konçertosunda eşlik etti. Sahnedeki duruşu, kemanı adeta bir uzvu gibi doğal bir durulukla çalışı ve eseri ele alış biçimiyle Soyoung Yoon sahneye çok yakışan bir isim. Dvoryak’ın lirik keman konçertoysunu sadelik ve duygululukla başarılı bir şekilde yorumladı.

CSO yeni yılı Beethoven’ın 250. doğum yılına özel konser serileriyle karşılamaya hazırlanıyor. 1947 yılında dönemin ünlü şeflerinden Hermann Scherchen yönetiminde Beethoven senfonilerinin tamamını seslendirmiş olan CSO, 2020 yılında bestecinin tüm senfonilerinin yanısıra Mayıs ayında da piyano konçertolarını İdil Biret solistliğinde seslendirecek. Beethoven’ın 250. doğum yılı kutlamaları çerçevesinde gerçekleştirilecek konser serisinin ilki 10 Ocak 2020 tarihinde Antonio Pirolli yönetiminde çalınacak olan 1. Senfoni. Konserin ilk bölümünde Peter Hörr tarafından Robert Schumann’ın Viyolonsel Konçertosu seslendirilecek.

Bilkent Senfoni Orkestrası’nın sezon açılış konseri ise 12 Ekim akşamı Christoph Mathias Mueller yönetiminde soprano Emalie Savoy solistiğinde gerçekleşti. Konserde A. Weprik’in “Getto Şarkıları ve Dansları” başlıklı eseri ile Ravel’in Şehrazad’ı seslendirildi. Konserin ikinci yarısında ise Mahler’in “Titan” başlıklı 1 nolu senfonisi yorumlandı.

BSO’da sezonun ikinci konseri “Pastoral Renkler” başlığını taşıyordu ve şef Howard Griffiths’in yönettiği konserde Berlin Filarmoni Orkestrası’nın başkemancısı Noah Bendix-Balgley’i dinleme şansı bulduk. Genç keman virtüözü Balgley 1732 yılında Cremona’da Carlo Bergonzi tarafından yapılmış kemanıyla Çaykovski’nin keman konçertosunu seslendirdi. İkinci bölümde ise orkestra R. Vaughan Williams’ın 5 nolu Senfonisini yorumladı. BSO 26 Ekim’de gerçekleştirilen Cumhuriyet Bayramı Konseri’nde ise şef Nil Venditti’yi ağırladı. Venditti geçtiğimiz sezonda da BSO’nun konuk şefi olmuştu. Ülkemin Akbaş’ın Nocturne in Red adlı bestesinin ilk seslendirilişi ile başlayan konser İranlı çellist Kian Soltani’nin başarılı Prokofiev, Sinfonia Concertante yorumuyla devam etti. 1694 yapımı bir Stradivarius ile sahne alan Kian Soltani bis olarak doğuya özgü aksak ritmlerin bolca yer aldığı kendi bestesi “İran Ateş Dansı” başlıklı eserini seslendirdi. Konserin ikinci yarısında ise orkestra tarafından Rachmaninov’un 1 nolu Senfonisi seslendirildi.

Konser notlarının haricinde Ankara’da Aralık ayında düzenlenen olan önemli bir fuar etkinliğine de Ajanda’da bir parantez açmak isterim. 13-22 Aralık 2019 tarihlerinde TAKSAV ve Çankaya Belediyesi tarafından 2. Çankaya Kitap Buluşması gerçekleştirildi. Kitap günlerinin onur yazarı değerli yazar Latife Tekin’di. Sayısı arttıkça niteliği azalan, küçük yayınevlerine yer vermeyen, genel okur kitlesini hedef alan, rekabetçi yapıda büyük kitap fuarlarının yanında okur dostu kitap buluşmalarının nefes aldıracak bir alan açtığını düşünüyorum. 2. Çankaya Kitap Buluşması pek çok değerli yazarı Ankaralı okurlarla buluşturarak heyecan yaratan etkinliklere yer verdi. Latife Tekin, Gürsel Korat, Melike Uzun, Pelin Buzluk ve Fadime Uslu’nun konuşmacı olarak yer aldığı açılış paneli “Kuşaktan Kuşağa Edebiyat” başlığıyla düzenlendi. Çankaya Kitap Günleri’nde ayrıca, Cemal Süreya, Turgut Uyar, Hasan Hüseyin Korkmazgil, İlhan Berk ve nice şairin mektupları bir mini sergi aracılığıyla Ankaralı kitapseverlerle buluştu. Bu güzel kitap buluşmalarının yeni yılda da devam etmesi dileğiyle.

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış