20 Aralık tarihindeki CSO konseri İsmet İnönü anısına düzenlenmişti. Rengim Gökmen’in yönettiği konser Wagner’in Tannhauser Uvertürü ile açıldı. Bu parlak girişten sonra birinci kemanda Deniz Toygur Conus, ikinci kemanda Özge Özerbek, viyolada Yağmur Tekin ve viyolonselde Yusuf Çelik’ten oluşan 2015 yılında İzmir’de kurulmuş Saygun Quartet tarafından Louis Spohr’un Yaylı Sazlar Dörtlüsü için yazmış olduğu konçerto seslendirildi. Saygun Quartet, İzmir Karşıyaka Belediyesi Oda Orkestrası (KODA) grup şeflerinin bir araya gelmesiyle oluşmuş. Oldukça yeni kurulmuş bu orkestra, eserin özellikle ilk iki bölümünde iyi bir icra sergiledi. Saygun Quartet üyeleri, seyircinin alkışlarına Dvorak’ın Amerikan Quartet’inin dördüncü bölümünün başarılı bir yorumuyla karşılık verdi.
Konserin ikinci bölümünde ise değerli piyanistimiz İdil Biret sahne aldı ve Brahms’ın 1 nolu piyano konçertosunu onun etkileyici yorumundan dinledik. Sanatçı bis olarak Brahms’ın 1 nolu Macar Dansı’nı seslendirdi.
İdil Biret -daha ayakları piyanonun pedallarına değmeyen üç yaşında bir çocukken hocası değerli besteci, piyanist, müzik yazarı Mithat Fenmen’in sahneye çağırmasıyla İsmet İnönü'nün karşısında piyano çalmış piyanistimiz- pek çoğumuzun bildiği üzere, 1948 yılında çıkarılan ve “Harika Çocuklar Yasası” olarak bilinen özel yasa ile eğitimine Paris’te devam etmiş, ,ilerleyen yıllarda CSO ile pek çok konser vermiştir. İsmet İnönü anısına verilen bu konserde İdil Biret’i dinlemek çok daha büyük bir anlam kazanmış oldu.
Aralık ayı, yeni yıl konserleri demek aynı zamanda. CSO yılın son konserlerini 26-27-28 Aralık tarihlerinde verdi. Yeni yıl konserlerinde gün sayısı üçe çıkarılmıştı. Konseri 2007 yılından bu yana İzmir Devlet Opera ve Balesi’nin orkestra şefliği ve Genel Müzik Direktörlüğü görevlerini sürdüren Tulio Gagliardo Varas yönetti. CSO’ya soprano Mehlika Karadeniz ile tenor Aydın Uştuk eşlik etti. 27 Aralık akşamı konserin her iki bölümü de Johann Strauss valsleriyle açıldı.
İlk bölümün başlangıcı için İmparator Valsi, ikinci bölümün başlangıcı için Mavi Tuna Valsi seçilmişti. Sanat yaşamını bir süre İspanya’da sürdüren ve İspanya’da pek çok kentteki operalarda konserler ve eserler yöneten Tulio Gagliardo Varas yeni yıl konseri için bu tür programlarda sıklıkla çalınan Strauss’un valsleri, Carmen uvertürü gibi eserlerin yanı sıra Ruggero Leoncavallo, Franz Lehar, Emmerich Kalman, Pablo Sorozabal, Eduardo Di Capua gibi İtalyan, Macar, İspanyol bestecilerden seçme aryalara ve eserlere de yer vermişti.
Bu eserlerin dışında ayrıca Dvorak’ın Rusalka operasından “Ay Şarkısı” ve Henry Mancini’nin Tiffany’de Kahvaltı filmi için bestelediği Moon River şarkısı, Mehlika Karadeniz’in güçlü tınlayan yumuşacık sesinde yankılandı. Tenor Ayhan Uçtuk ise R. Leoncavallo’nun I Pagliacci (Palyaço) operasından “Vesti la giubba” aryasını seslendirmek üzere sahneye çıktığında hasta olduğunu ve konserden önce vurulduğu iğneden sonra sahneye çıktığını açıkladı. Hasta olmasına rağmen jest ve mimiklerle destekleyerek büyük başarıyla seslendirdiği “Vesti la giubba” salondan sanatçıyı yüreklendiren güçlü bir alkış aldı. Mehlika Karadeniz ve Ayhan Uçtuk ilk bölümün sonunda A. Lloyd Weber’in “Amigos Para Siempre” şarkısını, ikinci bölümün sonunda F. Lehar’ın Şen Dul operetinden “Lippen Schhweigen”i beraber seslendirdi.
Şef Tulio Gagliardo Varas, yeni yıl konseri klasiği olan Radetzky Marşı’nı ve La Traviata operasının sevilen parçası “Libiamo ne lieti calici”yi bis için hazırlamıştı. Tahmin edileceği üzere konser, bu eserlere seyircinin de coşkulu katılımıyla son buldu.
CSO’nun Ocak ayındaki ilk konseri 11 Ocak’ta. CSO yardımcı orkestra şefi Cemi’i Can Deliorman’ın yöneteceği konserde Ankara Devlet Opera ve Balesi'nden mezzo soprano Ferda Yetişer solist olarak yer alacak. Konserde ilk olarak Ulvi Cemal Erkin’in senfonik bestesi ile Ahmed Adnan Saygun’un “İnsan Üzerine Deyişler”, ardından Gustav Mahler’in “Ölü Çocuk Şarkıları” ile Sergey Rachmaninov’un “Ölüler Adası” besteleri seslendirilecek.
18 Ocak tarihinde Leo Hussein şefliğinde Mozart’ın Messe konçertosu soprano Elin Manahan Thomas, soprano Eleanor Dennis, tenor Anthony Gregory, bas Edward Grint ile Elnara Kerimova yönetimindeki TRT Ankara Çoksesli Korosu tarafından seslendirilecek. 25 Ocak’ta CSO’yu şef Antonio Pirolli yönetecek. Ağırlıklı olarak barok dönem eserlerinden bir seçki sunulacak olan konserde Vivaldi’nin gitar konçertosu, Bach’ın Brandenburg konçertosu Grieg’in Holberg süiti ve Respighi’nin Antik Dans ve Aryalar Süiti seslendirilecek. Konserde solist olarak Ayşegül Koca (gitar), Günay Yetiz (flüt), Özgür Baskın (keman) ve Burak Basmacıoğlu (klavsen) sahne alacaklar.
Ocak ayının dikkat çeken diğer konserlerinden biri Fazıl Say’ın “Truva Sonatı”. Eser Çanakkale Belediyesi'nin Truva Yılı kapsamında sipariş ettiği ve ilk seslendirilişi Ağustos ayında Çanakkale'de “Truva Festivali”nde gerçekleştirilen 10 bölümlük bir piyano sonatı. İstanbul’daki ilk seslendirilişi Aralık ayında yapılan “Truva Sonatı”nın Ankara’daki ilk seslendirilişi 18 Ocak’ta Congressium’da yapılacak. Truva Sonatı; “Ozan Anlatıyor, Homeros”, “Ege Rüzgârları”, “Troya Kahramanları”, “Sparta”, “Helen, Aşk”, “Troya”, “Aşil”, “Savaş”, “Truva Atı” ve “Sonsöz” başlıklı bölümlerden oluşuyor. Konserde ayrıca sunucu ve yazar Yekta Kopan, Fazıl Say ile "Truva Sonatı" üzerine bir söyleşi de gerçekleştirecek.
İsrailli besteci, perküsyon ve ud sanatçısı Yinon Muallem; Orel Oshrat, Sivan Oshrat, Maayan Doari ile Meni Welt’den oluşan beşlisi ve “Back Home” projesi ile 12 Ocak akşamı CerModern’de olacak. Ensemble Galatia Kasım ayında verdiği konserden sonra yeni yılda da 8 Ocak’ta Türk- Amerikan Derneği Coşkan Daş Sahnesi’nde konser vermeye hazırlanıyor. Ülkemizde tanınan ve sevilen kamança sanatçısı Mark Eliyahu da 2 Şubat tarihinde MEB Şura Salonu’nda bir konser verecek. 13 Şubat’ta ise Birsen Tezer “Eastern Standarts” projesi ile MEB Şura Salonunda olacak. Birsen Tezer’e gitarda Emre Tankal, piyanoda Adem Gülşen, basta Çağlayan Yıldız ve davulda Derin Bayhan eşlik edecek.
Yusuf Franko’nun İnsanları
Zülfü Livaneli Kültür Merkezi’nde bir süredir ilginç bir sergi var: Yusuf Franko’nun İnsanları. Kimdir bu Yusuf Franko’nun insanları diye sorarsanız; Osmanlı diplomatları, bürokratları, yanı sıra Fransız aktristler, tiyatrocular karşımıza çıkıyor. Bu insanlar 1956 yılında Kapalı Çarşı’da bir halıcının Amerikalı bir diplomata sattığı bir albüm sonrasında ortaya çıkmış. Albümün içinde Osmanlı dönemi bürokratlarından Yusuf Franko Kusa’nın çizdiği karikatürler var. Karikatür albümü aynı zamanda 19. yüzyıl İstanbul’undan da müthiş kesitler içeriyor. Yusuf Franko Kusa’nın ailesi Lübnan’danİstanbul’a göçmüş, Osmanlı cemiyet hayatının ve bürokrasisinin içinde yer almış. Karikatürlerin tamamı 1884-1896 yılları arasında çizilmiş. Yusuf Franko 1856’da İstanbul’da doğmuş. Babasının izinden giderek Hariciye’de görevler almış.
Fransa’yla yaşanan Midilli Adası krizinde müzakereleri yönetmiş ve Midilli Adası’nın Osmanlı yönetiminde kalmasını sağlamış. Bu sırada Pera’nın da bilinen yüzlerinden birisi olmuş. Sergi onun devlet görevindeyken çizdiği karikatürlerden oluşuyor. 1886 yılında İstanbul’da görev yapmış Fransa Büyükelçilik Sekreteri’nden, Fransız aktrist Sarah Bernhardt’a kadar dönemin pek çok insanını müthiş bir hiciv anlayışıyla resmetmiş.
Çizgiler dönemine göre oldukça canlı ve renkli. Franko’nun Sarah Bernhardt karikatürüne (1889) Servet-i Fünun’da “Son defa olarak birkaç oyun vermek üzere şehrimize gelen sanatkâr şehir (meşhur) Madam Sara Bernar” açıklamasıyla birlikte yer verilmiş. Bernhardt’ı çizdiği dönemde Franko, Fransız aktör ve tiyatro yönetmeni Benoît- Constant Coquelin’e de albümünde yer vermiş. Franko’nun insanları 25 Ocak’a kadar şehrimizde. Görmek isteyenlerin yolunu düşürüp sergiyi ziyaret etmelerini öneririm.
Yorumlar (0)