Kentsel tarım, kentleşme hızının ve derinliğinin başını alıp gittiği, doğadan yabancılaşmaya tepkilerin güçlendiği bir dönemde ekoloji ve gıda güvenliğiyle ilgili kaygıların kesişiminde sesini yükselterek yaygınlaşıyor; yaygınlaştıkça çeşitleniyor. Farklı kentlerde veya aynı kentin farklı mahallelerinde görülen bu çeşitlilikte örgütlenmenin ve teknolojinin katkısı göz ardı edilemez. Akıllı Şehirler’de bu ay Amerika’da yaşarken gördüğüm, duyduğum ve beni heyecanlandıran kentsel tarım alanındaki birkaç örgütlenme modeli, teknolojik ürün ve sistemden bahsedeceğim.
Yeşil Gerillalar
Amerika’da birçok şehirde kentsel tarımın başlangıcı “community gardens” (doğrudan çevirisi topluluk bahçeleri, Türkiye’deki yaygın kullanımı hobi bahçeleri) ile oldu. Ancak özellikle yerleşimin yoğun olduğu New York gibi şehirlerde mahalleli tarafından ortak olarak kullanılabilecek boş arazi bulmanın zorluğu topluluk bahçelerinin yayılmasının önüne geçti. Genellikle belediye tarafından gıdım gıdım kullanıma açılan arazilerin kıtlığını aşmak için New York’ta bir grup aktivist bir araya gelerek 1973 yılında Green Guerillas (Yeşil Gerillalar) adı altında örgütlendi. Yeşil Gerillalar kullanılmayan belediyeye ait boş arazileri işgal ederek arazi çevresinde yaşayanlarla birlikte topluluk bahçesine dönüştürüyor ve belediyeden kullanım hakkı talep ediyor. Örgüt aynı zamanda mevcut topluluk bahçelerinin başarılı olabilmesi için tarımsal üretim teknikleriyle ilgili eğitimler veriyor, tohum ve fide dağıtıyor, bahçelerde üretilen ürünlerin satıldığı mahalle pazarları kurulmasına aracı oluyor. Sadece New York şehrinde 600 boş arazi artık mahalle halkının bir araya gelerek taze sebze ve meyve ürettikleri bahçeler olarak kullanılıyor.
VertiGrow (DikBüyü)
Özellikle gelişmekte olan ülkelerde kentsel yoksulluğun yol açtığı kronik yetersiz beslenmeyi azaltmak için, altyapıdan yoksun, üst üste ve derme çatma evlerin tarım için kullanılabilecek boş arazi bırakmadığı mahallelerde kentsel tarımın yapılmasını mümkün kılan birkaç üründen biri VertiGrow. Harvard Üniversitesi öğrencileri tarafından tasarlanan ve Kenya’nın başkenti Nairobi’de pilot uygulaması yapılan VertiGrow düşük maliyetli malzemelerden Lego gibi modüler olarak kullanılabilecek şekilde üretiliyor. Ortasından silindir su deposu geçen geniş altıgen borular dikey bir şekilde monte edilerek toprakla dolduruluyor. Bu şekilde çok dar bir alanda bile DikBüyü sayesinde birçok farklı ürün yetiştirilebiliyor; su kaynakları etkili bir şekilde kullanılabiliyor.
Şehirde Bahçe Çöpçatanlığı
Aynı şehir, hatta aynı semtin içinde bir yandan bahçe kurmak isteyen onca kişi arazisizlikten dolayı eli kolu bağlı beklemek zorunda kalırken, diğer yandan birçok kişi evlerinin önünde arkasında irili ufaklı arazileri vakitsizlik, sağlık sorunları gibi nedenlerle işlememekte. İnternetteki Urban Garden Share, Hyper Locavore, Shared Earth gibi siteler boş toprak sahipleriyle bahçe kurmak isteyenler arasında çöpçatanlık yapıyor. Bu şekilde, kullanılmayan boş araziler toprakseverleriyle buluşuyor, onların elinde taptaze sebzelere, kütür kütür meyvelere dönüşüyor.
Çatılarda Sebze Bahçeleri
Binasız, asfaltsız köşe bırakılmayan şehirlerde bahçeler gökyüzüne taşınıyor. Özellikle düz çatıların yaygın olduğu, iklimin uygun olduğu kentlerde apartman sakinleri çatılarındaki bahçelerinde beraberce sebze yetiştiriyorlar. Food from the Sky (Gökyüzünden Besin) girişimiyle İngiltere’de bir süpermarket çatısında yetiştirdiği sebzeleri kendi sebze reyonunda satıyor. Çatı bahçelerinin kurulmasını kolaylaştırmak için CitySoil (KentToprağı) gibi hafif özel topraklar, katlı geniş saksı sistemleri üretiliyor.
Geleceğin Çiftlik Şehri Detroit
İki yıl önce üç ayımı geçirdiğim Detroit kentsel tarım konusunda farklı örneklerden biri. Otomotiv sektörünün şehri terk etmesinin ardından gelen sosyo-ekonomik değişimlerle merkezindeki nüfusunu kaybeden şehirde boş araziler ve terk edilmiş evler büyük bir sorun. Bu sorunu fırsata çeviren Detroitliler 900’e yakın topluluk bahçesi kurmuşlar, nüfusun seyrekleşmesiyle kaybolan kent ruhunu tarımla geriye getirmeye çalışıyorlar. Bu girişimlerin arasında en iddialısı Detroit’te yaşayan John Hantz’ın kurmaya çalıştığı Hantz Çiftliği. Hantz, Detroit merkezindeki boş arazileri birleştirerek yeni tarım teknolojilerinin kullanıldığı dünyanın en büyük kentsel çiftliğini kurmayı planlıyor. Şehirde yaşarken her gün karşılaştığımız ve ilk bakışta kronik gözüken sorunları teknolojiye dayalı akıllı ürün ve sistemlerle azaltmanın mümkün olduğuna inananlardanım. Bu köşede, farklı şehirlerde gördüğüm ve beni heyecanlandıran akıllı çözümleri sizlerle paylaşmak istedim. Bu köşede anlatılanlarla ilgili görüşlerinizi ve sizin gördüğünüz, okuduğunuz başka akıllı çözümlerle ilgili e-postalarınızı dört gözle bekliyor olacağım. Adresim ozselbeleli@gmail.com
Yorumlar (0)