Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya
Ankara'nın Eymir'i

Sene 1930’lar, yazar Nahid Sırrı Örik o yıllarda farkında olmadan Eymir ve Mogan göllerine yaptığı keşif gezisini şöyle anlatıyor: Ayrancı bağlarını geçince patikayı izleyip, göllere kadar Dikmen bağlarının önünden geçip giden bir otomobil yolu varmış. (Bugünki Konya yolu). Fakat 2 arkadaş daha kestirme bir yol biliyorlardı. Daha Dikmen’e çıkmadan Ayrancı bağlarının yanından vadi içinden geçip giden bir patika yol. İki vadi arasından düzlüğe vardık. Bu düzlük bitince birden iki gölün ikisini de gördük (Eymir ve Mogan Gölleri). Eymir çıplak dağların ortasında bir göl.

Etrafındaki dağlar o kadar çıplak ki akisleri sarı, hatta beyazımtırak. Ne bir köy, ne bir ev, ne bir ağaç, yer yer sazlıklar, kirli suya girmiş mandalar. Eymir’in bir zamanlar ki yanlızlığını böyle anlatıyor yazar. Eymir ODTÜ arazisine tahsis edildikten sonra rektör Kemal Kurdaş önderliğinde Eymir’in çıplak tepelerinden bir orman yaratıldı. Ağaçlandırma kampanyaları her sene devam etti. Artık bahar geldi mi ODTÜ’lülerin adresi Eymir’di. O yıllarda göl şenlikleri düzenlenir, hatta şenliklere gitmek için meclisin karşısından kalkan ODTÜ servislerine binilirdi.

Eymir göl şenlikleri öğrencilerin iple çektiği günlerdi. O günlerde Eymir’de balık avlama yarışmaları, kürek yarışları, hatta yüzme yarışları bile düzenlenirdi. Gölün düzeni ise bir öğrenci topluluğu tarafından sağlanırdı. Eymir’de insan ve doğanın uyum içinde yaşadığı barışçıl bir ortam vardı. Bu barışçıl ortamın simgesi ise 1963 yılında yapılmış barış çeşmesidir. Göl kenarından kayıkçının karşısından ormana doğru biraz ilerleyince karşınıza çıkar. Şu sıralar suyu akmasa da ağaçların arasında insana huzur veren bir yapısı vardır. Şimdilerde Eymir’e kalkan otobüsler yok. Ara sıra ağaç dikme şenliklerinde ODTÜ’lüler bir araya gelip Eymir’e gidiyorlar.

Eymir ODTÜ’nün koruması altında olduğu için şanslı sayılır. Ancak yine de Eymir’in sadece ODTÜ’nün değil Ankara’nın Eymir’i olduğunu ve tüm Ankaralıların Eymir’e sahip çıkması gerektiğini yeniden hatırlatmak gerekiyor. Bir yerde ne kadar çok zaman geçirirsek, oraya olan bağlılığımız artar ve orayı korumak için elimizden geleni yaparız. Tıpkı ODTÜ’lülerin ODTÜ’ye, Eymir’e sahip çıkması gibi. Ankaralılar Eymir’i yakından tanımalı, göldeki sakarmekeleri, angıtları, martıları görmeli onlarla selamlaşmalı, Ankara çiğdeminin ilk açtığı zamanı yakalamalı, barış çeşmesinin yanına gidip Eymir’in ilk zamanlarını hayal etmeli, etrafından bir orman yaratan insanları düşünmeli, onlara minnet duymalı. Kısacası Eymir’i yaşamalı.

Onun sürdürülebilirliği için emek vermeli. Ankaralıların elinde kalan nadir doğal alanlardan birini korumak, onu çocuklarımıza, torunlarımıza tertemiz bırakmak için elimizden geleni yapmalıyız. Ünlü doğa filozofu Aldo Leopold Bir Kum Yöresi Almanağı kitabında şöyle der: Karayolları Müdürlüğü yazın silfiyumların (bir çiçek türü) açma zamanında üç ay boyunca 100.000 aracın bu istikametten geçtiğini söylüyor. Bu araçların içinde en az 100.000 kişi tarih denen dersi almıştır. Belki en az 25.000›i bitki bilimi denen dersi okumuştur. Ama içlerinden 10 kişi bile silfiyumu gördüğünden şüpheliyim ve bunlardan bir kişi bile onun yok oluşunu farketmeyecek! Arabalarla her gün yanından geçip gittiğimiz doğanın hazinelerini hiç bir zaman farkedemeyiz. Bir gün o hazineler yok olur gider, ruhumuz bile duymaz. İşte Eymir’in doğal ekosistemini kaybetmek istemiyorsak onu yakından tanımalı, tanıtmalıyız.

Eymir hepimizin geleceği. Ankara’nın Eymir’i grubu da tam da bu niyetlerle yola çıkmıştır. Ankara’nın Eymir’i grubunu facebook ve twitter adreslerinden takip ederek yakında Eymirde düzenleyeceğimiz etkinlikler hakkında bilgi alabilirsiniz.

Facebook ve Twitter adresleri: Ankara’nın Eymir’i

Kaynak: Eymir Gölü/nden Hatıralar : http://www.odtumd.org.tr/bellek/ dizi/golbayrami.pps Aldo Leopold, Bir Kum Yöresi Almanağı, Hacettepe Yayınlar, 2013

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış