lindanihan: Öncelikle HEMA nedir ile başlayalım isterseniz, çünkü kılıç sporu denince akla eskrim geliyor. HEMA’nın çeşitleri var mı, eskrim den farkı nedir?
EREM KUTLUYUVA: HEMA, İngilizcede “Historical European Martial Arts”, Türkçede ise “Tarihi Avrupa Savaş Sanatları” olarak geçmektedir. Milattan önceki zamanlardan bugüne kadar tarihi savaş yöntemlerini (güreş, hançer, kılıç, sopa, mızrak, asa, baston; hatta mancınık!) kapsayan bir spor ve sanat dalıdır.
UMUT GÜMÜŞ: Ağırlıklı olarak 13.yy. ve 14.yy. sonrası dönem çalışılıyor HEMA’da. Çünkü daha eski kaynaklara ulaşmak çok zor. Belki de insanlar yakın tarihe daha
çok ilgi duymuşlar. Özellikle öne çıkan silahları şöyle sıralayabiliriz: Filmlerde sıkça gördüğümüz long sword (uzun kılıç), rapier (epe), side sword (rapier’ın öncüsü, biraz daha kısası ve etlisi) ve saber. Bu silahlardan saber günümüze yakın son dönemde en çok çalışılmış olanı. Ana elde kullanılan silahı diğer elde kalkan, hançer, “cloak” gibi ekipmanlarla kombine ederek kullanmayı anlatan tarihi kaynaklar mevcut ama ancak ağırlıklı olarak az önce saydığım 4 silah çalışılıyor.
KEREM CAN DEMİRCİ: Biz kulüp olarak öncelikle longsword, rapier ve ardından saber üzerinde çalışıyoruz.
lindanihan: Eskrimden ekipmanlarınızla veya kılıçlarınızın farklılığı ile mi, yoksa çalışmaya ihtiyaç duyduğunuz mekânın özellikleri ile mi ayrışıyorsunuz? Biraz daha açabilir misiniz bu detayı?
EREM: Tarihsel olarak baktığımızda kılıçlar bir gelişim/ değişim gösteriyor. Uzun kılıçtan sidesword’a, daha sonra rapier (epe) ve ardından 18.yy.da Fransızların saplama üzerine özelleşmiş small sword dediğimiz küçük kılıç türüne evrimi tarihte görmek mümkün. Küçük kılıca geçildiğinde kılıçlardaki bazı parçaların değiştiğini, boyun kısaldığını, kılıcın hafiflediğini ve saplama üzerine özelleştiğini görebiliyoruz. Bu evrimle birlikte kılıç kullanmayı çalışan insanlar antrenmanlar, yarışmalar ve kurallar geliştirerek bildiğimiz eskrimi oluşturmuşlar. Eskrimde 3 farklı disiplin var ve bu
3 disiplin, kullanılan silahın ağırlığı, boyu ve hedef alınan bölgeler açısından farklılık gösteriyor. HEMA’nın eskrimden farkı, kullanılan silah ne olursa olsun hedefin tüm vücut olması.
“Adam mı keseceksiniz?” diyerek keskin veya sivri olmamalarına rağmen kılıçla seyahate izin vermemezlik edebiliyorlar."
UMUT: Rakibin vücudunda herhangi bir yere vurmak mümkün ama kılıcın yan tarafıyla veya düşük hızla, yani kalitesiz vuruşlar geçersiz sayılıyor.
KEREM: HEMA, zamanında savaşlarda kullanılan teknikleri anlatan tarihi kaynaklara dayanıyor.
Bu yönüyle eskrimden ciddi bir şekilde ayrılıyor çünkü sadece karşınızdakine kılıcınızla dokunmaya çalışmıyorsunuz; kaliteli kesiş, kaliteli saplama yapmaya çalışıyorsunuz. Kılıçlarımız da buna göre daha ağır, daha geniş ve daha az esneyen profillere sahip. Örneğin saber dedik az önce, eskrimdeki saber ile HEMA da ki saber birbirinden çok farklı silahlar.
lindanihan: Kılıçlar dışında koruma amaçlı kullandığınız ekipmanlarınızı görüyorum. Ekipmanlarınız ile gerçekten gelen darbeye karşı korunuyor musunuz, yeterli oluyor mu? :) (gülüşmeler)
UMUT: Vücudun her yeri hedef demiştik, bu nedenle vücudun her yerini korumak gerekiyor. Örneğin turnuvalarda herhangi bir yerde cildiniz görünecek şekilde maça çıkmanız kabul görmüyor. Sert korumalar kullanarak hassas yerleri kapatmaya çalışıyor insanlar. Öncelikli korunması gereken yerleri kafa, eller, kasıklar, diz-dirsek, boğaz, göğüs şeklinde sayabiliriz. Tehlikeli olduğu için vücudun arka bölgelerine vuruş yapılması yasak HEMA’da. Dolayısı ile dizin arkası, aşil tendonu, omurga gibi bölgeler zırhlandırılmıyor. Maskelerimiz eskrim maskeleri ile aynı korumaya sahip; bunun dışında ceket/pantolon dahil tüm ekipmanlarımız daha ciddi koruma sağlıyor.
EREM: Eskrimde kullanılan koruyucu ekipmanlar hedef bölge ile elektronik bir bağ sağlayıp kimin kazandığı görmek üzere tasarlanmış kıyafetler iken HEMA’nın puanlama mantığını “Rakibin üzerinde koruma olmasaydı ne kadar hasar alırdı?” şeklinde özetleyebiliriz.
lindanihan: Gelelim maliyet kısmına. Ulaşılabilmesi kolay bir spor dalı mı, biraz birikim ister mi?
UMUT: Euronun doların hali malumunuz. Bu nedenle aslında bütün hobiler gibi bu hobi de biraz maddi yük getirecektir ama insan bir hobiyi yapmak ve o yönde ilerlemek istiyorsa maalesef maddi bir yükün altına girmek zorunda kalıyor. Karşılaştırma için
şunu diyebilirim, yine kılıç çalışılan Kendo sporuna göre HEMA’nın maliyeti yarı yarıya hatta üçte biri seviyesindedir.
EREM: Eskrimin 2 katı diyebiliriz en iyi ekipmanlar alındığında. Burada bizi zorlayan maddiyat ile birlikte ekipmanlara ulaşım; çünkü yurt dışından getirtiliyor ekipmanlar ve bunların siparişlerinin organize edilmesi gerekiyor belli bir noktada. Ayrıca gümrük sıkıntısı var, silah olarak algılandığı için geçmesinde sorun oluyor.
ARMAN BOZACI: Kılıçların gelmesi biraz zor oluyor.
UMUT: “Adam mı keseceksiniz?” diyerek keskin veya sivri olmamalarına rağmen izin vermemezlik edebiliyorlar.
KEREM: Bu arada ekipmanı Türkiye’de üretme yönünde çalışmalarımız var. Denemelerimizi yapmaktayız şu anda. Çok daha kolay bir süreç olacağını düşünmüştük ama ciddi zorluklar ile karşılaştık, ama tahminen 2020’de kendi kılıçlarımızı üretiyor olacağız.
lindanihan: Sizleri HEMA’ya çeken ne oldu? Burada kadın bir arkadaşımız var. Özellikle sana sormak istiyorum, önce sen konuşursan çok sevinirim.
BENGİSU TAT: Ben çoğunlukla internette zaman geçiriyorum ve canlı yayın izliyorum. Skallagrim
adlı youtuber’ın kanalında hocaların dövüşünü görüyorsunuz. Dizi veya filmlerden farklı olarak bire
bir gerçek hayatta, 3 boyutlu bir düzlemde ciddi bir dövüş yapıyorlar ve işlerin gerçekte nasıl yürüdüğünü anlıyorsunuz. Küçüklüğümden beridir de fantezi dünyasına, orta çağ ya da şövalyelere hep ilgim vardı. İnternette araştırmalar, sonra Türkiye’de var mı acaba diyerek, ardından kimler varmış diye ciddi bir araştırma sonrası diğer kulüpleri ve Ankara kulübünü gördüm ve böyle devam etti.
lindanihan: Peki memnun musun? Düzenli katılabiliyor musun?
BENGİSU: Düzenli katılmak üniversitede öğrenci olduğum için beni biraz zorluyor. Okul sonrası akşam katılmak biraz zorlayabiliyor, ancak bu dönem üniversite içinde de HEMA grubu olarak aktif olduğumuz için daha düzenli çalışabiliyorum. Yavaş yavaş ekipmanlarımızı da tamamlıyoruz, böylece
bir hedef ve heyecan kaynağı oluyor eksiklerimizi tamamladıkça.
lindanihan: Yeni başlamış biri olarak HEMA’da kadın olmanın bu anlamda bir dezavantajını gördün mü?
BENGİSU: Kadın olmanın dezavantajı olabilir belki ama bunu elit bir turnuvaya çıksanız ancak hissedersiniz.
Başlangıç seviyesinde herkes eşit seviyede. Belki biraz daha erken yoruluyor olabiliriz ancak yeterli eğitim ve çalışma ile aşılamayacak, eşitsizliğin olacağı bir spor değil.
EREM: Birçok turnuvada ilk 3’te kadın dövüşçüleri görmek mümkün.
BENGİSU: Ancak Türkiye’de yaşadığımız için, 10 erkek varsa 2 kadın belki oluyor ancak biz bu sayıyı arttırmaya çalışıyoruz.
MEHMET YILMAZTÜRK: Hemen hemen hepimiz benzer geçmişlerden geliyoruz diye tahmin ediyorum. Çocukluğumdan beri ben de kılıçla her anlamda ilgilendim. İzlediğimiz macera filmleri, şövalyeler... Kılıç kullanmak hep istediğim, beni çeken bir şeydi. Bu arzuyu tatmin etmek için üniversite yıllarında eskrimi denedim. Tam aradığımı bulamadım; çünkü eskrim biraz fazla mekanik, kurallaşmış ve bana aradığım kahramanlık hissini vermeyen fazla sportif bir dal. Gördüğüm ve özendiğim kılıç dövüşlerinin dengini eskrimde bulamadım ancak internette HEMA’nın
var olduğunu ve yurt dışında geliştiğini gördüm. Türkiye’de var mı diye ararken İzmir’de Deniz İnce
isimli arkadaşı buldum ve 2016 yılında kendisi ile tanıştım. Ankara’da bu şekilde bir araya gelmiş bir grup yoktu ama bir şekilde Deniz ve ardından İstanbul’da bizden biraz önce kurulmuş olan kulüpler aracılığı ile Ankara’da olan arkadaşlar birbirimizi bulmuş olduk. 2017’den itibaren birlikte çalışmaktayız. 2018 yılında da derneğimizi kurduk.
EREM: Küçük etkinliklerde, okullarda tanıtımlarımız oluyordu. Örnek olarak ODTÜ bilim kurgu ve fantezi topluluğunun METUCON etkinliğinde sunum yapmıştık. O etkinlikle tanıştığımız arkadaşlarımız oldu. Üniversitelerin topluluk tanıtım etkinliklerine gittik. Orada da bir sürü arkadaşa tanıtımımızı yaptık. Şahsen bugüne kadar 60 kişiye tanıtım yapmışımdır ve elimizden geldiğince üniversitelerdeki etkinliklere de yetişmeye çalışıyoruz elimizden geldiğince.
"HEMA, İngilizcede “Historical European Martial Arts”, Türkçede ise “Tarihi Avrupa Savaş Sanatları” olarak geçmektedir. Milattan önceki zamanlardan bugüne kadar tarihi savaş yöntemlerini (güreş, hançer, kılıç, sopa, mızrak, asa, baston; hatta mancınık!) kapsayan bir spor ve sanat dalıdır."
lindanihan: Türkiye’de HEMA’nın geldiği noktayı kısaca özetleyebilir misiniz? Başka kulüpler var dediniz. Federasyonunuz var mı?
KEREM: Türkiye’de şu anda Ankara, Eskişehir, İstanbul ve İzmir’de çalışan HEMA grupları var. İstanbul’da Tarihi Savaş Sanatları Birliği, İzmir’de Turkey Historical Fencin Association/THFA ve Gladiensis, Eskişehir’de Eskişehir Tarihi Savaş Sanatları Derneği var. Biz
de Avrasya Tarihi Savaş Sanatları Derneği (ATSSD)
olarak devam ediyoruz. Diğer tüm dernekler ve ekipleri arkadaşlarımız. Bu dernekler ile birlikte federasyonlaşma çabamız devam ediyor.
lindanihan: Neden dernek oldunuz, federasyonlaşmanın yolunu açtığı için mi, yoksa başka bir nedeni mi var? son olarak ATSSD olarak kaç üyeniz var ve katılım koşullarınızdan da bahseder misiniz?
KEREM: Türkiye’de spor kulübü olabilmeniz için dernekleşmek bir şart. Dolayısı ile biz de bu yönde ilerledik. Kadın-erkek toplamda 20 üyemiz var diyebilirim. Genel olarak buraya geldiğiniz sürece üyemiz olabilirsiniz, bugüne kadar gelen kimseyi geri çevirmedik ve ihtiyaç da duymadık. Derse katılmanız için 18 yaşından büyük olmanızı şimdilik beklemekteyiz. Bunu değiştirebiliriz ilerde ancak şu anki koşullarda durum bu.
lindanihan: Üye olup eğitime geleceklere başlangıçta ekipman desteği sağlıyor musunuz veya koşul olarak getirilmesi zorunlu ekipmanlarınız var mı?
KEREM: Kulüp ekipmanımız var ve gelen arkadaşlarımıza geçici süre ile ödünç veriyoruz. Ancak en kısa zamanda maske ve antrenmanda durumu kurtaracak bir çift eldiven almalarını istiyoruz. Bunlar Türkiye’de çok pahalı malzemeler de değil ayrıca.
lindanihan: Düzenli antrenman yapıyorsunuz, Cumartesi-Pazar günleri diye biliyorum. Başka çalışmalarınız da oluyor mu? Yaz dönemi, kış dönemi antrenman sıklığında bir fark var mı veya hafta içleri başka yerlerde de antrenmanlarınız oluyor mu?
EREM: Cumartesi ve Pazar günleri ANKYRA VOLT Spor Merkezi’nde saat 18:00-21:30 arası derneğimize bağlı antrenmanlarımızı gerçekleştiriyoruz. Ayrıca üniversitelerde bir araya gelen küçük gruplar, kendi aralarında hafta içi de antrenman yapıyorlar.
lindanihan: Hangi üniversitelerde var şu anda?
EREM: ODTÜ de haftalık olarak devam etmekte, Hacettepe Üniversitesi’nde yine belli bir grup oluşturmayı hedefledik. Diğer üniversitelerden de katılımcılarımız arttığı sürece hafta içi ek antrenmanlar devam etmekte.
lindanihan: HEMA’da yazılı eğitim materyalini nereden buluyorsunuz? Kulüplerin takip ettiği farklı ekoller var... Siz hangisini uygulamaktasınız?
KEREM: Uzun kılıç antrenmanlarımız Fiore dei Liberi adında İtalyan bir ustanın el yazması kitabı üzerinden gidiyor. Bu yazmanın 3 versiyonu var. Hepsini kullanmaya çalışıyoruz. Bu kitaplardan bulduğumuz teknikleri kendimiz antrenmanlarda uygulayarak çalışıyoruz. Saber’da İngiltere’de çok daha yakın dönemden Roworth adlı bir yazarın “art of combat on foot” adlı kitabını takip ediyoruz. Rapier için takip ettiğimiz özel bir yazma yok ancak rapier çalışanarkadaşlarımız İtalyan akımından Fabris, diGrassi, Capo Ferro gibi İtalyan ustaları takip etmekteler.
EREM: Rapier’de İspanyol akımı olarak da Destreza ustalarının yazmalarını da kullanmaktayız. Saber
için Avusturya ve diğer ülkelerin ustalarının da yazmaları var. Ayrıca yurt dışından getirdiğimiz birçok eğitmenden eğitimler aldık. Etkinliklerimizde tek bir silah üzerine değil, farklı silahları çalışıyor, farklı ustaları çağırarak çalıştıkları akımlar üzerine eğitim almaya devam ediyoruz.
lindanihan: Eğitim ve etkinlikler derken Türkiye’de sadece HEMA odaklı turnuva veya eğitim organizasyonları gibi etkinlikler oldu mu?
MEHMET: 2 sene önce ilk ulusal HEMA turnuvasını İstanbul’da, tüm diğer kulüplerden
gelen arkadaşlarımız ile düzenledik. 2019’da bu etkinliğe HEMATOLIA adını verdik ve uluslararası turnuva standardına çıkarttık. Yurt dışından farklı kulüplerden, Balkanlardan ve Rusya’dan iş birliği yapmakta olduğumuz arkadaşlarımız katıldılar.
Başarılı bir organizasyon oldu ve dünya çapında HEMA turnuvalarının sonuçlarının takip edildiği
HEMA Ratings sitesine girdi sonuçlar. Yani yaptığımız turnuva dünyadaki diğer turnuvalar ile bir nevi akredite durumda. 2020’de ise bu turnuvanın ikincisini düzenliyoruz, şu anda çalışmalarını diğer şehirlerdeki arkadaşlarımız ile yürütüyoruz. Ayrıca gerek ulusal etkinliklerimizde veya bir araya gelmelerimizde gerek uluslararası turnuvalarımızda yurt dışından konunun uzmanı eğitmenleri getirip workshoplar düzenliyor ve teknikler üzerine eğitimler alıyoruz.
lindanihan: İçinizden uluslararası turnuvalara gidenler oluyor mu, katılım gösterebiliyor musunuz? Hangi ülkelerde oluyor turnuvalar?
UMUT: Her kulüpten uluslararası turnuvalara katılım gösteren arkadaşlarımız var. Genellikle önceden birlikte anlaşıp turnuvalara ekip halinde katılmaya çalışıyoruz. Neredeyse bütün ülkelerde turnuvalar düzenleniyor ama biz daha çok Sırbistan, Avusturya, Almanya, Polonya, Yunanistan ve Bulgaristan’daki organizasyonları takip ediyoruz.
MEHMET: Türkiye’den katılıp bu turnuvalarda derece alan arkadaşlarımız oluyor. Türkiye’deki sporcular da dünya seviyesinde performans göstermekte.
lindanihan: ATSSD olarak 2020 de Ankara ya özel turnuva veya eğitim odaklı bir etkinlik düzenleme planınız var mı?
KEREM: Uzun zamandır üzerinde konuştuğumuz ancak henüz karar vermediğimiz bir etkinlik planımız var. Gücümüz yeterse bu etkinliği hayata geçirmeyi hedefliyoruz.
lindanihan:HEMA’yı merak edenler ve size ulaşmak isteyenler nereden takip edebilirler sizi?
KEREM: Bize instagramdan #ankarahema ve @ ankarahema’dan, facebooktan “Avrasya Tarihi Savaş Sanatları Derneği” diye aratarak ulaşabilirler.
lindanihan: Son olarak antrenmana geçmeden eklemek istedikleriniz var mı?
KEREM: Kılıçlar ile ilgilenen ya da kendine uzmanlaşmak için bir branş arayan herkesi bekliyoruz. HEMA genç bir spor hâlâ ve düzenli antrenmanlar ile dereceler kazanmak olası. Sporcuysanız veya sadece hobi-eğlence amaçlı buraya gelmek isterseniz... İsteyen herkesi bekleriz.
BENGİSU: HEMA aslında spor olarak fiziksel gerekliliğin çok düşük olduğu bir spor. Hani bazen insanlar yüzmeye gitmeye kiloları nedeniyle çekinir veya çok hareketli olmadığından bunu yapamaz... HEMA aslında bu konuda her fitness seviyesindeki kişiye çok açık. HEMA yapayım diye kilo vermeyi beklemenize, kondisyonunuzu arttırmayı hedeflemeye gerek yok. Çok daha düşük kondisyon ile veya fazla kilolarınıza rağmen bu spor dalını yapabilirsiniz. Ben kendim de kiloluyum ancak bu büyük bir engel teşkil etmiyor. İnsanlar çekinebilirler ancak çekincenin en az olması gereken spor HEMA.
UMUT: Koltukta hareketsiz bir şekilde Lord of the Rings, Game of Thrones, Witcher gibi yapımları izleyerek eğlendiğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz! Kılıçları birbirine vurunca çıkan çınlama sesini duyduğunuzda asıl eğlenceyi göreceksiniz :)
"Türkiye’de yaşadığımız için, 10 erkek varsa 2 kadın belki oluyor ancak biz bu sayıyı arttırmaya çalışıyoruz."
Yorumlar (0)