Birleşik Krallık’ın çağdaş sanatçıları arasında öne çıkan isimlerden biri olan Grayson Perry, aslen bir seramik sanatçısı ancak farklı disiplinler içinde üretmek konusunda da oldukça cüretkâr. Seramik, baskı ve tekstil işleri gibi zanaat kategorisine devredilme riski olan sanatsal üretimlerinin yanı sıra film
ve performans sanatı işleri gibi“güncel”üretimleri de olan sanatçının, birde resimli romanı var. Geçtiğimiz mevsim İstanbul’da Pera Müzesi’nde açtığı sergi ile ilk kez ülkemize ayak basan Grayson Perry’nin, o serginin bir parçası olan ve British Council koleksiyonunda yer alan, 2 x 4 metre boyutundaki 6 duvar halısından oluşan serisi“Küçük Farklılıkların Kibri”, British Council işbirliğiyle Cer Modern’de sergileniyor. Perry’nin halı serisi, “Tim Rakewell” isimli bir kurgu karakterin mütevazı bir ailede doğumundan, bir şöhret olarak zamansız ölümüne kadar süren ömrünün deşifresi niteliğinde. Yaşadığımız coğrafyada, motiflerin anlam yüküyle biçimlenen bambaşka bir dille dokunan halıların tarihimizdeki, kültürümüzdeki ve çağdaş yaşam pratiklerimizdeki yeri düşünüldüğünde sergi daha da ilgi çekici olacaktır.
Sergide yer alan “Kafeste Kavga Edenlerin Sesi” isimli ilk halı, İtalyan Rönesans ressamı Andrea Mantegna’nın “Çobanların Secdesi” isimli resmine göndermede bulunarak insanlığın inşasında “aile” kavramının temellendirildiği çukurları keşfe davet ediyor.
“Normal bir aile; bir ya da iki boşanma, akıl hastalığı, bağımlılık, aile içi şiddet... Sıradan...” diye bahsettiği İngiliz yuvasının rutinini ve özlemlerini gün yüzüne çıkarıyor.
“Otoparkta Izdırap” isimli ikinci halı Mantegna’nın takipçisi
olan İtalyan ressam Giovannı Bellini’nin “Bahçede Izdırap” isimli resmine göndermede bulunuyor. Çağdaş Britanya toplumunun kentsoylu yaşam tarzının yansıtıldığı halı, kentleşme olgusuna ve sınıf sistemine de odaklanıyor. Sanat Tarihi’nde “Bahçede
Izdırap” teması, İsa’nın Son Yemek ile tutuklanması arasındaki zamanda yaşadığı olaylar serisi olarak okunduğunda, “Otopark’ta Izdırap”ın aslında kıyameti yaklaşmış olan büyük bir anlatının son demlerini ifşa etmeye niyetlendiği söylenebilir.
“8 Numaralı Cennet Sokağı’ndan Kovulma” isimli üçüncü halı yine İtalyan Rönesansının önemli sanatçılarından Masaccio’nun bildikresmi“CennetBahçesindenKovulma”yagönderme yaparak kadın ve erkek arasındaki özel ilişkinin kadim problemlerini güncel çıkarlar çorbasına didikliyor. Tatlı olarak da orta sınıfın post modern açmazları var, yerseniz!
“Virgin Anlaşmasının Müjdesi” isimli dördüncü halı Tim’in hayatının köşeyi dönüp, çoğaldığı evresini yansıtıyor. Bu
halıda elit tüketim kültürünün izlerini yaban mersini toplar
gibi toplamak mümkün ancak sonuç acı verici ve lekeli olabilir. Özlemli titreşimleri yüksek nesnelere sahip bireylerin itidal pozları, dışbükey ayna ve bir kenara atılmış ayakkabılar servet ve statünün o büyük resimsel sergilenmesi olan Jan van Eyck’in “Arnolfini İkili Portresi”ni hatırlatıyor. Sanat Tarihçi Panofsky’nin
bir zengin portresi olarak analiz ettiği bu resim, günümüzde yine sanat tarihçi olan Margaret L. Koster tarafından ölüme gönderme yapan bir anıt portre olarak yorumlanıyor. Bu perspektiften bakıldığında Perry’nin bu halısı, Tim’in sonuna dair bir kehanet olabilir. Bizde de vardır böyle acayip takıntılar: çok gülünce sıranın ağlamaya gelivereceğine inanırız. İşte Tim de artık“geniş”yaşadığından“dar alanda ölüverecek”diye ah vah edilebilir buhalının karşısında.
“Üst sınıf Çıkmazda” isimli beşinci halı beni en çok etkileyen iş oldu. Bu halıda Tim ve karısı, İngiliz ressam Thomas Gainsborough’un“Bay ve Bayan Andrews”isimli meşhur tablosundaki toprak sahibi çift gibi orta yaş krizlerini atlatmış, paraları istiflemiş, köpeklerini sahiplenmiş ve sakinleşmiş görünüyorlar. Sosyo-ekonomik ve sosyo-politik rüzgârlar pek rahat vermiyorsa da sonradan görmeliğin dayanılmaz ağırlığı çadırlar karşısındaki konumlarını güçlendiriyor. Protestolar can sıkıcı evet ama “Günümüz dünyasında gündem çok çabuk değişiyor.” ezberinin arsız ferahlığı var malikânelerinin bahçesindeki su birikintilerinde...
Son olarak Flaman ressam Rogier van der Weyden’in “Ağıt” isimli resminden ilham almış olan, “Ağıt” isimli altıncı halı Tim’in ölümünü naklediyor. O kadar paraya pula ve havalı aksesuarlara rağmen Tim’in son model spor arabasının enkazında bir böcek gibi ezilmesi gerçekten çok hazin geliyor insana. Tim’in tek çoraplı cesedi, kazadan kısa bir süre önce AVM’de yedi ölümcül günahın oyuncak menüsünü sormuş olabilir mi? Onun dünyevi iştahının doyup doymamış olduğunu kim bilebilir?
Bu topraklarda yaşayan halklar olarak halılardan niyet okumakta deneyimli olduğumuzdan, Grayson Perry’nin halılarından Birleşik Krallık’taki hayatın kodlarını çözmemiz fazla zamanımızı almayacaktır kanaatindeyim. Buyurun size çekirdek gibi çitleyeceğiniz keyifli bir sergi! 8 Kasım’a kadar Cer Modern’de öğrenciyseniz 10, değilseniz 15 lira karşılığı gezebilirsiniz.
Yorumlar (0)