Levent Cantek Ankara hikayeleri anlatıyor... Dumankara 1916 yangının ardından giderek sönümlenen bir dönemin Ankarasında geçer. Geçmişten günümüze kadar gelen 21 hikayede, kentin arka sokakları, kale arkası, yoksulluk içinde geçen hayatlarla Ankara’nın görünmeyen yüzü anlatılır. Emanet Şehir, 1940’lı yılların Ankarasında geçer. Romanda Cumhuriyetin ilk yıllarındaki parlak günlerini geride bırakmış kent, bir antikahramanın gözünden anlatılır. Levent Cantek’in Ankara üçlemesi ‘Uzak Şehir’ ile tamamlanacak. Şimdilerde hazırlanan bu üçüncü grafik roman, 2013 yılı Şubat ve Haziran’ı arasında gerçekleşen “Gezi Olayları” nı anlatacak. Mekan ise Mamak-Tuzluçayır. Levent Cantek yazıyor, Berat Pekmezci çiziyor ve tabii kocaman bir ekipleri var. Levent Cantek, yıllarca duymaktan bıkıp usandığı Ankara- İstanbul kıyaslamalarına bir son vermek üzere doğup büyüdüğü kente, Ankara’ya dair birşeyler yapmanın sorumluluğuyla başlamış ilk romanı ‘Dumankara’yı yazmaya. Kendisi aileden Ankaralı, çocukluğunda haftanın 7 günü, okul saatleri dışında ve hafta sonları, Ulus’ta dikiş makinesi tamircisinde çalışmış. Bunun nedeni babasının kendisini bir meslek edindirme konusundaki kararlılığı.
Bu yıllar boyunca geçen ağır ve yoğun çalışma dönemi Cantek’e bugün Ankara romanlarını yazdıran derin kaynak. Levent Cantek, İletişim yayınlarında Türkçe edebiyat editörü olarak çalışıyor. Peki grafik roman ne? Bir nevi kitabı konuşur kılmak... Levent Cantek ‘edebiyatta karşılaşabileceğiniz bir derinliği ben burada anlatmak istiyorum ve çabuk bitsin istiyorum diyor.’ Ve ekliyor, ‘Grafik romanda anti-kahraman var, muktedir kahraman yok.
‘ Kent tarihi çalışması yaptınız mı romanda? Mekanları nasıl seçtiniz?
‘1950 nin Ankarası, dönemin mekanlarını ona göre seçtim. Bu tür çalışmalarda dönemin kıyafetlerine kadar çizere aktarmak zorundasınız. Karaktere uygun mekanları seçmek çok zor değil. Bir görsel arşivim var blogumda da görünür (derinhakikatler. blogspot. com.tr) Bu fotoğraf arşivi sürekli besliyorum. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde 12 yıl çalıştım, orada sürekli notlar alarak 1940’ lı yılların gazetelerini okudum.’ Peki çizerler nereden? Çizerlerin yüzde sekseni Ankaralı değil ben onlara fotoğraflar gönderdim, hikayenin geçtiği her yere Berat Pekmezci’yi götürdüm.
Çizgileri harekete geçirmeyi düşünüyor musunuz?
Animasyon çok farklı bir iş, belki daha sonra bunu deneriz. Blogumda kitapların küçük tanıtım filmleri var. Sinema çok pahalı birşey, Fatih Akın ve Ferzan Özpetek’in yapımcısı ile tanışınca film yapmaktan vazgeçtim, kısa film yaparım belki. Emanet Şehir ve Dumankara’nın teaser denilen tanıtım filmlerine izlemek isterseniz aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. http://emanetsehir.com/post/81672098071/ teaser http://dumankara.com/
Yorumlar (0)