Esat Caddesi’nde yürüyorum. Boy boy, renk renk saksıların, toprakların, torfların yerini boy boy turşu kavanozları almış bile. Yakında turşu kavanozlarının yerini kuşburnu, zencefil, kış çayları alacak. İşte biz de tam bu mevsim geçişinde kıştan önce, yaz bitiminden hemen sonra Kalecik’e gittik. Son domatesi, salatalığı, taze fasulyeyi almak için. Bütün yaz ağız tadıyla bir domates yiyememenin burukluğuyla, Kalecik’ten domates almaya gitsek de, tek amacımız domates değildi. Bir arkadaşımızın tavsiyesi üzerine Sabit Ağaoğlu’nun butik bağ ve şarap işletmesine gitmek de planlar arasındaydı. Butik şaraphaneye giderken yolumuzu pek kolay bulamıyoruz. Önce Kalecik’in içinden geçiyoruz. Şehirde tek tük taş binalara rastlıyoruz. Ermenilerden veya Rumlardan kalmış olduğunu düşünüyoruz. Eve dönüşte internetten arama yapıyorum ve Bülent Varlık’ın Leyleğin Güncesi bloğunda, Kalecik’te bir zamanlar Ermenilerin yaşadığı bilgisine ulaşıyorum.* “Sanki hiç yaşamamışlar” izlenimi yaratma ideolojisinin başarıyla sürdüğünü görüyoruz. Bu arada o kadar yolumuzu bulamıyoruz ki Yedi Gözlü Köprü’ye varıyoruz. Yedi Gözlü Köprü’nün tarihi için de Bülent Varlık’a başvuruyorum: “Kalecik yakınlarındaki bir diğer önemli eser de Develioğlu Köprüsü.
Halk tarafından “Yedigözlü” olarak adlandırılan Kızılırmak üzerindeki köprünün ne zaman yapıldığına dair bir kayıt bulunmamakta. Ancak, mimari üslubundan hareket edilerek XIII. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmekte. Zamanın tahribatına uğrayan köprü yüz elli yıl kadar önce Dikmek köyünün ağası olan “Develioğlu” tarafından tamir edilmiş; bunun sonucu olarak da onun adıyla anılmaya başlanmış. Birkaç gözü kumla kapanmış olan 136 metre uzunluğunda ve 4 metre genişliğindeki köprü halen kullanılmakta.”
** En sonunda butik şaraphaneyi buluyoruz. Sabit Ağaoğlu ve eşi Gülcihan Hanım bizi karşılıyorlar. Sabit Ağaoğlu yıllarını üzüm ve bağcılık üzerine adamış bir Hoca. Doktora tezi de Kalecik Karası üzüm çeşidi üzerineymiş. Kalecik Karası üzümünün üne kavuşmasında katkısı olan biri aynı zamanda Sabit Hoca. Aslında bu bağ ve işletme 45 yıllık bir hayalin ürünü. 45 sene sonra Sabit Hoca ve eşi Gülcihan Hanım hayallerini gerçekleştirip şarap üreten bir işletme kurmuşlar ve kızlarının adını vermişler: Tomurcukbağ. Sabit Hoca, hazırlanmış peynir tabağı ve tadı hala damağımızda olan üzümler eşliğinde şarap üretimi hakkında bilgiler veriyor.
Aynı zamanda bugün şarap üretiminin yeni çıkan düzenlemelerle ne kadar zorlaştırıldığını da anlatıyor. Sabit Hoca ve eşinin işletmesi Türkiye’nin en küçük butik şarap işletmesi. Şaraplarında, üzümün kendi mayasından başka bir maya kullanılmıyor ve meşe yerine şarabın tadını daha iyi alabilmek için çelik fıçılar kullanılıyor. Daha fazlası için işletmesi ziyaret edilebilir. Web sitesi: www.tomurcukbag.com Tomurcukbağ’dan sonraki hedefimiz Seyit Çavuş’a uğrayıp domates almak. Ancak Kızılırmak kenarında bir mola verip çay içmek istiyoruz.
Nehir kenarındaki parkta(!) piknik yapan AİLELER ve BEKARLARI görmek mümkün olsa da, nehir kenarının PİS olduğunu belirtmek gerekiyor. Tren yolu kenarına park edip çaylarımızı içiyoruz biz de. Bu moladan sonra istikamet Seyit Çavuş’un evi. Seyit Çavuş’u da bulmak pek kolay olmuyor. Nihayet buluyoruz ve bahçesinde onu bekliyoruz. Seyit Çavuş traktörüyle çıka geliyor. Domates almak istediğimizi söylüyoruz. Önce bir oturun diyor. Bize soğuk, tatlı mı tatlı bir kavun kesiyor. Bir cerrah titizliğiyle kavunları dilimliyor. Bir de üzüm ikram ediyor.
Meyvelerimizi yedikten sonra atıyor bizi traktörün sabanına… Gidiyoruz tarlalara. “Köprüye kadar buraları hep benim” dediği tarlalara. “Biber ister misin biber?”, “Patlıcan vereyim mi?”, “Bak orda topla istediğin gibi salatalığı”…derken saatler geçmiş oluyor ve sebzelerimizle Ankara’ya dönüş yoluna koyuluyoruz. Meyvelerimiz ve sebzelerimizle Kalecik’ten ayrılırken keyifliyiz keyifli olmasına da, bir üzüm cennetinde nehir kenarında şarap içememek insanda buruk bir tat bırakıyor… * http://leyleginguncesi.blogspot.com.tr/2013/04/dogakultur-ve-sarap-kalecik.html ** http://leyleginguncesi.blogspot.com.tr/2013/04/dogakultur-ve-sarap-kalecik.html
Yorumlar (0)