Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

İtalyan İşçileri İsrail’in Soykırımına Karşı Nasıl Örgütleniyor?

Kuzey İtalya'nın Bologna kentinde binlerce protestocu Floransa'ya giden ana yolu kapattı. Venedik'te ise insanlar "Gazze yanıyor, her şeyi kapatacağız" yazılı bir pankartın arkasında toplandı ve polis protestoculara tazyikli su sıktı. Faşist başbakan Giorgia Meloni, İsrail'e verdiği destekte sert bir çizgide. Batılı liderler Filistin'i tanırken, Meloni terör devletine ve soykırımına verdiği desteği yineledi.

İtalyan İşçileri İsrail’in Soykırımına Karşı Nasıl Örgütleniyor?

(Çeviri: Çiğdem Özbaş, Betül Genç)

22 Eylül Pazartesi günü Filistin için genel grev İtalya'yı durdurdu, Sendikaların çağrısının ardından işçiler ve aktivistler, İsrail silahlarını engellemek için sokaklara çıktılar. Roma'da 15.000'den fazla kişi Filistin için yürüdü. Pazartesi günü İtalya genelinde 80'den fazla kasaba ve şehirde grevler ve protestolar patlak verdi. Sendikalar, Filistin için genel grev çağrısında bulundu ve milyonlarca işçi greve çıktı. İsrail mallarını boykot eylemlerinde öncü olan liman işçileriyle ulaşım durma noktasına geldi. Cenova'da binlerce liman işçisi ve destekçisi, İsrail'e giden tüm sevkiyatları durdurmak amacıyla limanın girişini kapattı.

Cenova’da SI Cobas Sendikası üyesi Fabio  Socialist Worker Gazetesine "genel bir protesto ikliminin yükseldiğini" şöyle aktardı:

"Genel kanı, özellikle kamu sektöründe, eskisinden çok daha fazla insanın Gazze'de yaşananlara karşı tepkilerini ifade etme ihtiyacı hissettiği ve bunu yapmak için bir adım atmaya istekli olduğu yönünde. Muhtemelen grevde daha önce hiç greve çıkmamış birçok insan da var."

Limandaki USB ve SI Cobas Sendikalarının üyeleri, terör devletine giden silahları engellemek için daha önce birçok grev ve protesto düzenlemişti. Geçen hafta ise Ravenna limanındaki CGIL sendika federasyonu üyeleri, İsrail'e gidecek silah taşıyan iki kamyonun girişini engelledi. Bu eylem kıyı şeridi boyunca Livorno limanına yayıldı ve işçiler rıhtımı kapattı. Özerk Liman İşçileri Kolektifi'nden protestocu Ricky, "Filistin halkı bize onur ve direniş konusunda ders vermeye devam ediyor, onlardan öğreniyoruz ve üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz." dedi.

Roma'da on binlerce kişi protestoya katıldı. Otobüs seferleri durduruldu ve metro seferleri ertelendi. Protestoculardan biri Socialist Worker’a şunları aktardı: "Roma'da Gazze için düzenlenen genel grev ve yürüyüşte protestocular yedi toplanma noktasında buluştu. Kalabalık neşeli ve coşkuluydu, çoğunluğu gençlerden oluşuyordu ve ellerinde birkaç devrimci bayrak vardı.

Yürüyüş, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün genel merkezinin önünde gürültülü bir şekilde durdu. “Roma İmparatorluğu'nun gücünün simgesi olan Kolezyum'un önünde sembolik olarak tekrar durduktan sonra, Piazza dei Cinquecento'ya doğru ilerledi. Roma'da yüzlerce ortaokul öğrencisi, Termini tren istasyonunun dışında toplanarak Filistin bayrakları ile sloganlar attılar. Milano'da protestocular polisle çatıştı.

Milano Baskı Karşıtı Komitesi'nden Luca, Socialit Worker’a şunları aktardıi:  "Binlerce kişinin katıldığı bir gösterinin ardından yürüyüşçüler merkez istasyona girmeye çalıştı. Polis tarafından püskürtülen göstericiler, kararlı ve militan bir öz savunma sergileyerek yoğun göz yaşartıcı gaz ve polis coplarına direndi." Luca, çatışmaların daha sonra istasyonun önündeki geniş bir caddeye yayıldığını ve insanların tutuklananların serbest bırakılması için protesto düzenlediğini sözlerine ekledi. Torino'da bir protestocu "Bugün okullardan üniversitelere, sendikalardan işçilere kadar çok sayıda insan vardı. Sokaklarda, nehir kıyısında kanolarla ve tren rayları arasında gösteri yaptık. Hepimiz Filistin halkını ve Küresel Sumud Filosu'nu desteklemek için birleştik." diyordu.

Kuzey İtalya'nın Bologna kentinde binlerce protestocu Floransa'ya giden ana yolu kapattı. Venedik'te ise insanlar "Gazze yanıyor, her şeyi kapatacağız" yazılı bir pankartın arkasında toplandı ve polis protestoculara tazyikli su sıktı. Faşist başbakan Giorgia Meloni, İsrail'e verdiği destekte sert bir çizgide. Batılı liderler Filistin'i tanırken, Meloni terör devletine ve soykırımına verdiği desteği yineledi.

İtalya'nın da gösterdiği gibi, işçilerin soykırımı körükleyen sistemi kapatmak için güçlerini kullanmaları bizi ileriye taşıyacak yoldur.

İtalyan İşçileri İsrail’in Soykırımına Karşı Nasıl Örgütleniyor?

Filistin için genel grev İtalya'yı durdurdu. Sendikaların çağrısının ardından işçiler ve aktivistler, İsrail’e giden silahları engellemek için sokaklara döküldü.

Livorno’da işçi eyleminde yer alan ve İktidar Halka partisinden Leonardo, İngiltere'de yayınlanan Socialist Worker gazetesine konuştu:

İtalya’da Filistin için 22 Eylül pazartesi günü gerçekleşen büyük genel grevin ardından, Livorno Limanı’ndaki işçiler ABD-İsrail bağlantılı bir geminin limana yanaşacağını öğrendi. Bunun üzerine limanı kapatmaya devam ettiler ve gemiyi geri çevirmek zorunda bıraktılar. Leonardo, Potere al Popolo (Halkın İktidarı) partisinin bir üyesi ve bu eylemde aktif rol aldı. Sosyalist Worker’a liman ablukası, genel grev ve sendikaların Filistin’le dayanışmadaki rolü hakkında konuştu.

Soru: Livorno limanının işgalinin amacı nedir?

Pazartesi günü USB (Unione Sindacale di Base) sendikasının grevi için harekete geçtiğimizde ulusal gündem çok netti  - her şeyi kapat!

Günlerdir SLNC Severn adlı ABD bayraklı bir geminin limanımıza geleceğini biliyorduk. Bu gemi İsrail’den geliyordu ve hem sivil hem askerî amaçla kullanılabilecek ekipmanlar ile ABD’nin Pisa ile Livorno arasında bulunan Camp Darby üssüne gidecek araçlarla yüklüydü. Gemi sürekli deniz takip sistemlerini açıp kapattığından, geliş tarihini kesin olarak belirlemek zordu.

Sonunda gemiyi tespit etmeyi başardık ve genel grevin ertesi akşamı geleceğini öğrendik.

Pazartesi günkü genel grevin etkili gücü sayesinde—sabah 6’dan itibaren binlerce kişi katıldı— doğrudan iskele girişine yöneldik. On bin kişi limanı, özellikle de ABD gemisinin yük boşaltması gereken Molo Italia iskelesini işgal etti. Oradan geminin yanaşmasını engellemek için sürekli bir protesto başlattık. Ardından yetkililerle görüşmeler başladı ve geminin limana yanaşmasının engellenmesini talep ettik. Çarşamba günü hükümetin şehirdeki temsilcisi, geminin Livorno Limanı’na yanaşmayacağını kamuoyuna açıkladı. 

İtalyan İşçileri İsrail’in Soykırımına Karşı Nasıl Örgütleniyor?

Geçtiğimiz yıl Filistin için protesto eden Si Cobas liman işçileri (X/@LuGuangMing)

Soru: Sendikalar Livorno’daki eylemin arkasında mıydı? Büyük sendikalar bir rol oynuyor mu?

USB sendikası kuşkusuz bu mücadelenin kalbinde yer alıyor. Pazartesi günkü genel grev, en az 15 yıldır görülmeyen bir katılım yarattı. Üç büyük sendika—CGIL, UIL ve CISL—USB’nin grevine katılmadı. CISL, bir zamanlar muhafazakâr Hristiyan Demokratlarla bağlantılıydı, şimdi ise sağcı hükümetin ayaklarını yalamakla meşgul. Bir dönem Sosyalist Parti ile bağlantılı olan UIL ve daha önce Komünist Parti ile bağlantılı olan CGIL ise, USB’nin çağrısından bir hafta sonra, 19 Eylül için alelacele bir genel grev ilan etti. Bu da birçok kişi tarafından USB’nin çağrısını baltalama girişimi olarak görüldü. Ancak çok önemli bir gelişmeye dikkat etmek gerekir, bu ülkede neler olduğunu gösteren bir işarettir. Bu üç sendikanın binlerce üyesi pazartesi günü greve gitmeyi seçti. Livorno’da, mücadelenin merkezindeki pek çok liman işçisi CGIL üyesi. Onlar hem 19 Eylül’de hem de pazartesi günü greve gitmeye karar vererek USB ile birlikte limanı durdurdular. Bir kez daha işçiler, sendika liderlerinden daha ileriyi görebildiklerini kanıtladılar.

Soru: Pazartesi günkü genel grev hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu genel grev, İtalya’daki Filistin hareketine enerji kattı mı?

Pazartesi günü İtalya genelinde bir milyon kişi sokağa çıktı, çeşitli limanlar, tren istasyonları ve otoyollar bloke edildi. Yıllardır siyasi olarak “ölü” sayılan şehirlerde bile binlerce kişi sokaklara döküldü. Önemli olan, İtalya halkının uzun yıllar süren uyuşukluğun ardından yeniden uyanıyor olmasıdır. Grevin sona erdiği günlerde bile Livorno Limanı’ndaki protestolara yüzlerce kişi katıldı. İnsanlar öğle arasında, işe başlamadan önce veya işten hemen sonra geldiler. Bununla birlikte mücadele devam ediyor. Amerikan gemisinin limanımıza yanaşmayacağını resmî olarak öğrendikten sonra limandaki protestomuzu sonlandırdık, ancak bir yürüyüş çağrısı yaptık ve yine çok geniş bir katılım sağlandı. Limandan başlayan yürüyüş birkaç yüz metre ilerleyerek, büyük bir lojistik merkezinin yakınındaki terk edilmiş bir binayı işgal etti. Buradan, ülkenin pek çok yerinde olduğu gibi, kalıcı bir nöbeti yeniden başlatıyoruz. Bu nöbet, soykırıma karşı mücadeleyi sürdürmeye ve her zaman Küresel Sumud Filosu’nda neler olduğuna dikkat kesilmeye hizmet edecek.

Kaynak: https://socialistworker.co.uk/palestine-2023/how-italy-israel-workers-are-organising-against-genocide/

Kaynak: https://socialistworker.co.uk/palestine-2023/general-strike-for-palestine-halts-italy/ 

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış