Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

Evin Salonu ‘Bekleme Odası’,
Sinema Salonu ‘Muhteşem Güzellik’tir

“Ne kadar öldürücü olsa da sosyal devlet anlayışını, dayanışmayı bizlere hatırlatan koronavirüs yok olacak.”

Evin Salonu ‘Bekleme Odası’,
Sinema Salonu ‘Muhteşem Güzellik’tir

Koronovirüs sinema sektörünü de derinden etkiledi. Üretim durdu. Setler, stüdyolar, sinema salonları kapandı. Film ve dizi çekimlerine paydos. Senarist, yönetmen, oyuncu, yapımcı, dağıtımcı, kameraman, kurgucu, sesçi, set çalışanı, stüdyo çalışanı, altyazıcı, gişeci, büfeci, makinist, reklamcı, sosyal medyacı bir milyona yakın, belki de daha fazla sinema sanatçısı/çalışanı işsiz kaldı.

Krizle birlikte vizyon tarihleri belirsiz ertelenen sinema filmleri, sinemaların açılacağı günü bekliyorlar. ABD, Çin, Fransa gibi ülkelerde yapımcılar, bu süreçte en çok etkilenecek sinema salonlarının yaralarını hafifletmek için çareler arıyorlar. Yeni filmlerini ‘sinema salonlarından’ önce ‘dijital platformlara’ özellikle vermiyorlar. Kendi ayaklarına kurşun sıkmıyorlar. Arşivlerindeki filmler onlara yetiyor zaten.

Gönüllü ya da sokağa çıkma yasaklarıyla #EvdeKal‘an sinemaseverler günlerini TV ve dijital platformlarda ‘sinemalarda vizyonunu tamamlamış’ istedikleri filmleri seyrediyorlar.

Vizyon filmlerinin kablo, uydu, karasal, internet ve diğer ortamlarda ne zaman yayınlanacağına yapımcı, dağıtımcı ve sinema salonları birlikte karar verirler. Bu yasalarla düzenlenmiştir. Bu süreler Türkiye’de; ücretli yayın yapılanlarda 5 ay, ücretsiz yayın yapılanlarda 6 aydır. Ki, bu süreler dünyadaki en kısa sürelerdendir. Bu süreler geçmeden filmler dijital ortamlarda yayınlanamaz ve umuma iletilemez. (22.10.2019 /30926 sayılı yasa)

Sinemalar kapandıktan sonra, bazı yapımcı ve dağıtımcılar koronavirüs salgınını gerekçe göstererek SİSAY-Sinema Salonu Yatırımcıları Derneği’nden bu 5/6 aylık sürelerin öne alınmasını ya da vizyon tarihleri açıklanmış filmlerin direkt dijital platformlarda yayınlanmalarını talep ettiler.

Bu durumun hem yasal hem de etik olmadığını gerekçeleri ile anlattık. Böcek Yapım ve BKM anlayış gösterdi. Ama ne yazık ki, Başka Sinema ısrarla yayını savundu.

Başka Sinema, sinema salonlarında mart, nisan, mayıs aylarında göstereceği filmleri iptal ederek, #BaşkaSinemaSalonda ismiyle BluTV’de tek filmi 19.99 TL’den göstermeye karar verdi. Ertesi gün korsanının çıkacağını bile bile. Salonlara faydadan çok zarar vereceğini bile bile. Salonların, açıldığında bu filmleri göstereceğini bildiği halde.

Ne kadar öldürücü olsa da sosyal devlet anlayışını, dayanışmayı bizlere hatırlatan koronavirüs yok olacak. Sinema salonları ‘Bir Gün Mutlaka’ açılacaktır. Sinemaseverler arkadaşlarıyla, dostlarıyla, aileleriyle el ele, kol kola sinemaları dolduracaklardır.

Bekleme Odası, Zeki Demirkubuz (2003) Muhteşem Güzellik, Paolo Sorrentino (2013) Bir Gün Mutlaka, Bilge Olgaç (1975)

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış