Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz
Cemal Süreya
Samandağ’da çevre savunucusu Mevlüt Oruç’a saldırı: “Mahkeme kararı sonrası gözdağı”
Hatay’ın Samandağ ilçesinde Gürkal Beton Santrali’ne karşı yıllardır süren hukuk mücadelesinin öznelerinden çevre savunucusu Mevlüt Oruç, santralin faaliyetlerinin mahkeme kararlarıyla durdurulmasının ardından saldırıya uğradı. İklim Adaleti Koalisyonu (İAK), saldırıyı “yalnızca bir kişiye değil, Anayasal çevre hakkına yönelik gözdağı” olarak niteledi; sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını duyurdu.
İAK’nın 19 Eylül tarihli açıklamasına göre, Oruç, santralin kapatılmasına ilişkin yargı kararlarının ardından santral sahiplerince hedef alınan bir saldırıya maruz kaldı ve ciddi şekilde darp edildi. Koalisyon, bunun bireysel bir şiddet vakası olmanın ötesinde, “hukukla elde edilemeyen kazançları şiddetle sürdürme girişimi” olduğuna işaret etti. Saldırı ve dayanışma çağrısı 19 Eylül 2025 günü kamuoyuna yansıdı; Koalisyon aynı gün fail ve azmettiriciler hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.
Deprem sonrası kırılgan ekosistemi ve yerleşim alanlarıyla iç içe olan Samandağ’da, üç mahallenin ortasına ve Asi Nehri sulak alanının yakınına kurulan Gürkal Beton Santrali etrafındaki gerilim çevre savunucusu Mevlüt Oruç’a yönelik saldırı ile arttı. Santralin faaliyetleri, bölgede açılan davalarda verilen iptal kararlarıyla durdurulmuştu. Bu hukuki kazanımın hemen ardından Oruç’a yönelik saldırı gerçekleşti. Hem İAK açıklaması hem de TBMM’de verilen soru önergeleri, saldırıyı “cezasızlıkla cesaretlenen” yöntemlerin parçası olarak değerlendiriyor. İAK, saldırının Oruç’un yıllardır sürdürdüğü çevre mücadelesinin ardından geldiğini vurguladı; olayın “yaşamı savunanlara gözdağı verme girişimi” olduğunu belirtti. Koalisyon, failler ve olası azmettiriciler hakkında hukuki süreçleri takip edeceğini açıkladı.
Siyasetin radarında: İbrahim Akın’dan üç bakanlığa soru
DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, saldırı sonrası Adalet, İçişleri ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlarının yanıtlaması istemiyle üç ayrı yazılı soru önergesi verdi. Önergelerde saldırı sonrasu kaç kişinin gözaltına alındığı/tutuklandığı, azmettirici iddiaları hakkında soruşturma olup olmadığı, çevre savunucularına yönelik saldırıların sistematik olup olmadığı, çevre mücadelesi yürütenlerin can güvenliği için hangi ek tedbirler planlandığı soruldu. Akın ayrıca tepki çeken ve mahkemece kapatılma kararı verilen santral için ÇED ve ruhsat kriterlerin,n ne olduğu, mahkeme kararlarının uygulanmasının neden geciktiği, söz konusu santralle ilgili DSİ raporlarının neden dikkate alınmadığını da sordu. Akın’ın önergeleri, saldırıyı “hukukun kararlarına karşı şiddeti araçsallaştıran ve cezasızlık zırhına güvenen” bir çizginin parçası olarak tanımlıyor.
İklim Adaleti Koalisyonu ne talep ediyor?
İAK, olayın “Samandağ’ın doğasına, suyuna ve geleceğine” yöneldiğini belirterek, faillerin ve azmettiricilerin yargı önünde hesap vermesini ve cezasızlığın son bulmasını istiyor; dayanışma çağrısını yineliyor.
***
Arka plan: “En olmayacak yere kurulan santral”
Gürkal Beton Santrali, deprem sonrası koşullarda üç mahallenin ortasına, bir ilkokulun ve narenciye–zeytin bahçelerinin yakınına, Asi Nehri sulak alanı bitişiğine kuruldu; yargı kararlarıyla faaliyeti defalarca durduruldu ve geçtiğimiz günlerde kapatıldı. Kamuoyuna yansıyan bulgular arasında, şirketin Asi Nehri yatağını kapatarak taşkın riskini artırdığına dair DSİ raporları ve bölgedeki “kent/çevre suçu” iddiaları yer alıyor.
Yorumlar (0)