İnsanların iç organlarını patlatıyorlar, kafalarını kesiyorlar, ölü bedenlerini panzerlerin ardında sürüklüyorlar. Kapısının önünde oynayan çocukların kafasına nişan alıp ateş ediyorlar. Bodrum katlarında mahsur kalan çocukların kan kaybından ölmesini izliyorlar, çocukları yakıyorlar.
Ve dua ediyorlar hep birlikte “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla”...
Aldığımız her nefesi tekbire boğuyorlar, mezarlarımıza sancaklarını dikiyorlar, hayvanlarımızı öldürüyorlar, çocukları katlediyorlar, kadınlardan nefret ediyorlar. Çırılçıplak soyup, göğüs kafeslerini deliyorlar.
Ve dua ediyorlar hep birlikte “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla”
En erkek, en karanlık dünyalarıyla, iktidar fetişleri, vatan paranoyalarıyla hepimize bedel ödetiyorlar. Doğadan, tarihten, çocuklardan, eşcinsellerden, kadınlardan, hayvanlardan nefret ediyorlar! Kürtler’den nefret ediyorlar!
Ve dua ediyorlar hep birlikte “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla”
Daha iki gün önce patlayan bomba, o an... o
an caddede olmak, itfaiye sesleri, ambulanslar, susmayan telefonlar... Yaşıyor musun diye birbirimize sorduğumuz sorular...
Yaşıyor musun? Bu soru başlı başına bir travma... Bu soruyu sormak da bu soruyu cevaplamak da...
Ve yaşamını kaybedenler...
Ambulanslar... İtfaiyeler...Bombalar...Çocuklar... Ah...
Cennete aşerip, cehennem korkusuyla yaşamak nasıl bir şeydir ki, insan öldürmeden önce Allah’a yakarılır? Hangi din kitabında, hangi duada, hangi sûrede hangi ayette yazıyor “git öldür çocukları” diye... Nerede yazıyor bütün bunlar?
“Su heval, su” diye bağıran insanların seslerini duyuyorum... Her gece...
Cizre’ye, barış forumu için gittiğimde tanıştığım M’yi düşünüyorum... M. bir çocuk...
Yalnız bir çocuk... Yalnızdı... Atolye çalışmaları boyunca tek başınaydı, bütün çocuklar birlikte yemek yerken o yemeğini yalnız yedi. Tüm çocuklar atölye çalışması bitince birlikte güle oynaya giderken o tek başına geçti caddenin karşısına...
Ve barış için radyo programı yaptık birlikte. Barış istiyorlardı onlar. Barış cümleleri kuruyorlardı.
“Çocukluğumuzu elimizden almayın” dedi M. ... Çocukluğunun elinden alınacağı korkusu duyan çocuk mu olurdu?
Olurdu işte... Cizreli Kürt çocukların olurdu...
“Su heval su” diyor birisi, ben M’nin sesini duyuyorum... Nerede şimdi, ne yapıyor, ne oldu ailesine.
Korkusu gerçek oldu. “Çocukluğumuzu elimizden almayın” derken gülümseyerek bana bakan yeşil gözlerini unutamıyorum. Küçücük yüzünü, yüzüne büyük gelen gözlüğünü...
Su heval...Su...
M’nin çocukluğuyla birlikte hepimizin “çocukluğunu” aldılar...
Ve “Rahman ve Rahim Olan Allah’ın adıyla” diyerek aldılar, alıyorlar...
“Su heval, su”...
Cizreli çocukların kahkahaları, sesleri yükseliyor... M. “çocukluğumuzu almayın elimizden diyor”
Madem ki “Rahman ve Rahim Olan Allah’ın adıyla” çocuklar katledilebiliyor, bilinir mi ki acaba bir sure vardır, Karia Suresi. Din kültürü ve ahlak bilgisi için müslüman olmanıza da gerek yoktur. Vicdan sahibi olmanız yeterdir. Vicdanla her türlü okuma yapılabilir.
Şöyle der bu sûre:
“Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla!
O apaçık bela... Nedir o çarpacak bela?/ O çarpacak belanın ne olduğunu ne bildirdi ki sana?/ O gün insanlar çırpınıp yayılan pervaneler gibi olacak/ Dağlar da didilmiş renkli yünler gibi atılacaktır/ İşte o zaman tartıları ağır basan kimse, artık hoşnut olacağı bir hayat içindedir o / Fakat tartıları hafif gelen kimse/
O vakit onun anası Haviyedir/Ve bildin mi, Haviye nedir?/Kızışmış bir ateştir!”
O çarpacak bela, nedir o çarpacak bela? Bu bela insanın insana yaptığı zulümdür.
İnsanın insana yaptığı zulümdür pervaneler gibi çırpınmasına neden olan.
Didilmiş renkli yünler, çocukların ölümüdür. 'Tartı’dan kasıt vicdandır.
Ve vicdan sahibi kimseler, onlar, insanın insana yaptığı bu zulme katılmayan, ortak olmayan kişilerdir. Tartısı ağır basmıştır, vicdanı hiç bir ölüme evet demez.
Fakat tartısı hafif gelen kimse, ki o zulum yapar. İşte o Haviyeden doğmadır.
Nedir Haviye, kızgın ateştir ki bu cehennemin ta kendisidir.
Gerek yoktur cehenenmi tahayyül etmeye, o zulmedenlerin tam kalbinde bütün yüreğindedir. Onlar cehennemdir.
Cennete aşerip, cehennem korkusuyla yaşamak nasıl bir şeydir ki, insan öldürmeden önce Allah’a yakarılır? Hangi din kitabında, hangi duada hangi surede hangi ayette yazıyor “git öldür çocukları” diye... Nerede yazıyor bütün bunlar?
Nerede yazıyor “su” diyen insanları yakmak? Ve Haviye nedir, bildin mi?
Kızgın ateştir! O ateş zulmedenlerin kalbinde ömürler boyu yanacaktır! Öte dünyaya gerek yok, onlar bu dünyanın zebanileri, bu dünyanın cehenneminde öldürdükleri her bir çocuğun ömrünün azabını yaşamlar boyu süreceklerdir!
Su Heval...Su... Su Heval... Su...
Yorumlar (0)